Cumartesi günü bir mağazadan ayakkabı almak üzere kasadaydım ki müşteri hizmetleri konusunda bana ders veren, daha önce alışveriş yapmış bir müşterinin görevliyle yaşadığı diyaloga şahit oldum. Müşteri incelenmek üzere bir ayakkabı iadesi gerçekleştiriyordu ve çalışanlar 30 iş günü içinde kendisine haber vereceklerini söylediler. Müşteri de o esnada bu markadan ilk defa alışveriş yaptığını, ayakkabının çok rahat olduğunu fakat başka bir kusurdan dolayı iade ettiğini tekrar hatırlatarak “Alışveriş yaptıktan sonra markanızı İnternet’te arattım ve müşteri hizmetlerinizin rezalet derecede kötü olduğunu öğrendim. Muhtemelen bu ayakkabı ile ilgili sonucu da 1,5 aydan önce alamayacağım.” dedi ve çaresiz bir şekilde mağazadan ayrıldı. O ayrılınca da işlem sırası bana geldi ve görevliye, ayakkabıyı almayacağımı, daha sonra uğrayabileceğimi söyleyip ayrıldım ben de. Sonra da adamı dışarıda görüp; “Siz böyle tepki gösterdiniz diye almaktan vazgeçtim.” dedim. O da bana, “Sizin alacağınızı fark ettiğim için yüksek sesle anlattım ben de.” dedi. Biraz daha detay verdi ayakkabıyla ilgili ve ayrıldık.
Müşteri hizmetleriniz kötü. Bu durum İnternet’te dile düşmüş, ekşi sözlük’te yazılmış. Daha iyi bir müşteri hizmetleri deneyimi sunmaya çalışmıyorsunuz ve bu durum mağazalarınızda ortalık yerde dile getiriliyor. Kasada vazgeçiyor müşteri adayınız. Bu durum resmen ödeme sayfasında bir pop-up’ın açılıp, “Bak bu markanın müşteri hizmetleri çok kötü.” denmesi gibi bir şey.
Hangi markadan söz ediyorsunuz bilmiyorum fakat böyle bir durumun yaşanması iki sonucu doğuruyor. Ya kendi alanında cidden önemli bir marka ve bu tür şeyleri pek kaale alma gereği duymuyor yada ciddi anlamda sorunun kendisi asıl yetkililere henüz ulaşmamış. Müşteri hizmetleri bence köprü görevini gören kısımdır. Bir ürünü sunuyorsunuz ama devamını getiremiyorsanız ciddi anlamda sorunların yaşanmasına hatta durumların içinden çıkılmaz hale geleceğinin habercisidir.
Eğer müşteri ihtiyacınız ve kalite anlayışınız var ise, müşteri hizmetleri müşteri ile aradaki ilişkiler sıkı tutulmalıdır, ekip işidir, yönetme işidir. Çok dip ve çok üst seviye örneklerini vermek isterdim ama etik olmayacak sanırım o yüzden bende kalsın. Yazılarınız ilgi çekici devamının gelmesi dileklerimle 🙂