Naim Salman‘ı Marmara Üniversitesi’nde bir etkinlikte tanımıştım. Kendisiyle sadece 1 kez görüşme fırsatımız oldu. Bugün Facebook hesabından aşağıdaki cümleleri yazdı. Noktasına virgülüne dokunmadan aynen kopyalayıp yapıştırdım yazıyı buraya. Daha fazla insan okusun diye…
Berkin’in başından vurulduğu gün yani 16 Haziran’13 günü ailesinin ardından hastaneye ilk giden kişiyim. Ben oraya vardığımda onu hastaneye getiren kişinin 17 yaşındaki arkadaşı Özgür Karagöz olduğunu öğrendim. Benden sonra gelen bir muhabir Berkin’in annesiyle görüşmeye çalışırken ben Özgür’ü bulup onunla görüştüm hemen.
Polisin Berkin’i hedef alarak attığı gaz fişeğinden kaçmak isterken, gaz fişeğinin duvardan sekip Berkin’in başının arka kısmından girdiğini anlattı.
Özgür Berkin’i hastaneye götürmek için çabaladığında, kafasına dikiş atılmaktan korkan Berkin’in Özgür’e “hastaneye götürme dikiş atarlar kafama” diyerek o halde ne kadar korktuğunu da söyleyecekti. Zira Berkin kendisine dikiş atılmasından çok korkuyormuş.
Özgür, Berkin’i Okmeydanı Eğitim Araştırma Hastanesine getirmesinden sonra Polisin hastaneye gelerek Berkin’in kanlı gömleğini alıp götürmeye çalıştığından ve kendisinin son anda gömleği alıp kurtardığını anlattı bana.
O gün bir çok insan gördüm. Berkin için umutluydum da. Ama aradan geçen 9 ayda Berkin Hakkın rahmetine kavuştu.
Berkin başından vurulduğunda 8. sınıfı yeni bitirmişti. Karnesini daha iki gün önce almıştı.
Salı günü mezuniyet balosu vardı.
Pazar sabahı ekmek almaya giderken vurulmasaydı –
Gidecekti, gidemedi.
Annesiyle görüştüm, babasıyla, dayısıyla, öğretmeniyle…
“Ortalık sakinken oğlum git ekmek al, gel de kahvaltı yapalım” diyordu Berkin’e annesi Gülsüm Elvan. Ama Berkin ne ekmeği alabilecek ne de kahvaltısını yapabilecekti.
Tam 9 ay geçti Berkin’in vurulmasının üzerinden. Başına nişan alan polis hala bulunamadı. Berkin artık yok. Artık diyecek başka sözüm de yok.
Bir çocuğun ölmeden önceki son sözleri…
“Hastaneye götürme dikiş atarlar kafama”
Görsel Kaynağı: Mert Tugen
Bir Cevap Yazın