Bu akşam Beşiktaş sahilde çok güzel bir kitap okudum. Spor spikeri Sabri Ugan‘ın yazmış olduğu “Arda Turan || Aslan Yürekli Kaptan. Bu kitap benim için çok özel bir kitap. Neden mi? Söyleyeyim.
Özellikle 1.5 yıldır Galatasaray’da işler yolunda gitmiyor. Armaya olan aşkımın dışında beni Galatasaray’a bağlayan şeyler var. Bunlardan birisi Arda Turan, diğeri de F. Rijkaard. Arda Turan‘ın Galatasaraylı duruşunu, Galatasaray sevgisini ve kişiliğini kendime yakın bulmakla beraber çok seviyorum. Ben de öyle yeteneklere sahip olsam, eminim ben de onunla beraber şu anda top koştururdum Galatasaray’da. Bu Galatasaray yönetimine tahammül etmemin 3 sebebinden sadece birisi. Galatasaray taraftarına ise artık tahammülüm yok. Geçen yıl kaptanını küstüren, bu yıl da Rijkaard’ı gönderen taraftar benim gözümde bitti. Yönetim ise elindeki 3 kozdan 2’sini çok güzel kullanıyor fakat onlar da taraftara uyarak Rijkaard’ı gönderdi. Diğer kozu olan stadı şu an için başarıyla kullanıyor. Son kozu da Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük yıldızı Arda Turan. Bunu da sıkıştığı zaman etik olmayan bir biçimde kullanan aciz bir yönetim görüyoruz. Neyse. Bu birincisiydi.
İkinci olarak Sabri Ugan. Kendisiyle geçtiğimiz ay bir röportaj yaptım. Henüz yayınlama fırsatım olmadı ama en kısa zamanda bunu yayınlayacağım. Sabri Bey, benim çocukluktan gençliğe geçiş dönemimde hayatımda olan önemli bir insandır. En büyük aşkım Galatasaray’ı hep ondan dinledim. O zamanlar şimdiki gibi evde maç izlemek için ayıracak bütçemiz yoktu. Bize de en büyük şans şampiyonlar ligi maçlarıydı ve kendisinin de dediği gibi bir nesil onunla büyüdü ve biz şampiyonlar ligini ondan öğrendik, dinledik. Kitabı onun yazmış olmasının da büyük etkisi var bende.
Üçüncü olarak da bu kitap, benim bir solukta okuduğum ikinci kitaptır. Daha önce “Ölü Ozanlar Derneği” isimli kitabı bir solukta okumuştum. Aslan Yürekli Kaptan’ı da Beşiktaş sahilinde, sarhoş balıkçıların yanında tek seferde okudum.
Kitabı her Galatasaraylı’nın alıp okumasını tavsiye ederim açıkçası. Eminim ki hepinizin gözleri dolacaktır. Sabri Bey kitabın 12-17 yaş arası gençlere hitap ettiğini ancak ailelerin de bu kitaptan çok şey bulacağını söyledi. Arda’nın bugünlere nasıl geldiğini, ne zorluklar yaşadığını anlatan çok güzel bir kitap gerçekten bu. Özellikle annesi ile ilgili olan kısımları var ki anlatamam size. Gol attıktan sonra anne babasına doğru koştuğunu dün gibi hatırlıyorum. Kitabı okurken çok anı gözümün önüne getirebildim zaten. Kitabın her cümlesini gözümde canlandırdım. Resmini çizdim.
Kitabı okuyanlar bundan sonra Arda için eminim daha temkinli konuşacaklardır. Acımasız eleştiriler yapmayacak, Arda’nın giydiklerine, aldıklarına ve yaptıklarına cahilce ve hadlerini bilmeyerek yorumlar yapmayacaklardır. Benim bu kitaptan anladığım budur. Arda’nın Galatasaray için ne denli büyük bir savaşçı olduğunu daha iyi anlayacaksınız. Onun gözyaşları, hırsı, mücadelesi, yetenekleri… İşte bütün bunlar onu başarılı kılan şeylerdir.
“Arda maçın bir an önce başlamasını ister ve maç başlayınca da Galatasaray’ın kazanması için var gücüyle koşar.”
İyi ki varsın kaptan! İyi ki Galatasaray’dasın.
Yazara Not: Sabri Ugan‘a da sonsuz teşekkürler. Kitabı gözlerim dolarak ve bir çırpıda okudum. Emeğinize, yüreğinize sağlık. İkinci kitabın da yolda olduğunu biliyorum. Umarım bir an önce çıkar.
Bir Cevap Yazın