Prof. Dr. Yunus Çengel’den İnciler

Prof. Dr. Yunus Çengel’den bu dönem Isı Transferi dersini alıyorum. Dünya tarafından saygınlığı ve bilginliği kabul görmüş ve örnek alınmış bir insan. Kitapları 13 dile çevrilmiş ve sürekli baskı yeniliyor. Kısacası, dünya “ısı”yı Yunus Çengel’den öğreniyor.

Dersi aldığım için kendimi çok şanslı hissediyorum. Kalmış olmama üzülmüyorum açıkçası. Çünkü ondan ısı transferini öğrenmek için zorlamıyorum kendimi, zaten kafama giriyor o anlattıkça. Benim hedefim onun dünya görüşünden, söylediklerinden ve planlarından ilham almak.

Son dersinde de yine bize “ders” niteliğinde şeyler anlattı. Diferansiyel Denklemler kitabı yazdığını söyledi ve yakın zamanda basıma gireceğini anlattı laf arasında. Bir öğrenci de “hocam bu kadar zamanı nereden buluyorsunuz, nasıl bir şey bu, bu kadar şey yapıyorsunuz?” dedi. Hoca anlatmaya başladı:

“Çocuklar, her şey sizde bitiyor. Ben çok çalışmıyorum, verimli çalışıyorum. Nasıl verimli çalışacağımı biliyorum. Üniversitede bu dersi geçtiğimde hiçbir şey anlamayarak geçmiştim  ama şimdi kitabını yazdım. Başkasının 1 saat çalışması sizin 10 saat çalışmanıza eşit olabilir. Verim alın her şeyden ve kalite arayın. Mühendisliğin özü budur; kalite! Siz kalite arayacaksınız, kalite yaratacaksınız.”

Yunus Hoca, okula aşılamaya çalıştığı ve olması gerektiğine inandığı sınav sistemini ve öğretim tekniklerini umarım başarıyla uygular. Ben büyük ihtimalle o günleri göremeyeceğim ancak gelecek adına gerçekten olumlu bir durum olacak.

Ayrıca, Yunus Çengel, diğer araştırma görevlileri ve yardımcı doçentler gibi, soru sorduğunuzda sizi başınızdan savmak için cevaplamıyor. İyice öğrendiğinize emin olmadan soruyu cevaplamayı bırakmıyor. Kendi kompleksleriyle sürekli öğrencinin üzerine basarak yükselenlerin aksine Yunus Çengel, bütün dünyanın önünde saygıyla eğildiği bir profesör olmasına karşın öğrenciye kurduğu yakınlık ve dakikalarca öğrencinin sorununu dinleyen birisi olarak hayatım boyunca aklımdan çıkmayacaktır. Umarım mezun olduktan sonra da beraber çalışma ve zaman geçirme fırsatım olur.

Ben Yunus Hoca’yı biliyorum, okurlarım da bilsin istedim.

Not: Okulda, diğer bazı hocaların Yunus Çengel’i sevmedikleri de biz öğrencilerin kulağına gelen bilgiler arasında… Yazık…